17 Nisan 2016 Pazar

EDİRNE GAZETESİ - DEVRİ ALEM OYUNCULARI "HİÇ KİMSE" HAKKINDA


Emre Sarı - Edirne Gazetesi

Beyoğlu başta olmak üzere, İstanbul’un muhtelif bölgelerinde çeşitli sebeplerle sahnesinden çıkartılan tiyatrolar, satılmaya, otel veya alışveriş merkezi ya da her ikisi birlikte yapılmaya çalışılan kültür-sanat alanları, tam sekiz yıldır atıl durumda ve akıbeti halen belli olmayan  Atatürk Kültür Merkezi, Ankara’da el altından satılan Akün ve Şinasi Sahneleri ve dair her birini tek tek yazsak sığdıramayacağımız (işin içine sinemalar da girerse liste epey bir kabaracak zira) ülke genelinde mekan genişletme (!) stratejileri…
Hepsine alışıyor insan…



Ve geçtiğimiz hafta geçirdiği yangınla tarihe karışan bir Erzurum Devlet Tiyatrosu Sahnesi…
Erzurum’da Kültür eski Bakanı İstemihan Talay ve Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Prof. Dr. Bozkurt Kuruç döneminde 12 Aralık 1997’de, aynı zamanda eski bir diplomat da olan yazar Ergun Sav’ın ‘Can Bebek’ adlı oyunla açılışı yapılan tiyatro sahnesi…

Komplo teorilerinin alayı komple teoriden ibarettir düşüncesinde olmama karşın bu mekanın Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası Vakfı’na ait bir binada yer aldığı detayı gözüme çarpınca komple teorisyen olasım geliyor, lakin neyse gerek yok sanırım… Sayın Erzurum Valisi en kısa zamanda daha modern ve donanımlı bir salon yapılacağının sözünü vermiş ama biz zaten bu habere de çoktan alışıp başımızı başka yönlere çevirdik bile…
Kültür-sanat alanlarımızı yok etme zihniyetini değiştirmeye çalışmak yerine keşke alışma zihniyetimizi değiştirebilsek önce, belki daha etkin çözümler bulunabilir mi bilememekteyim…

Geçmiş olsun Erzurum’a…
Ve geleneksel bir onurlandırma sürecinin sonunda Direklerarası Seyircileri, bu yılki ödüllendirilmeye değer tiyatro emekçilerini açıkladı. Bu yıl 16. kez 24 Nisan Pazar günü gerçekleştirilecek törenle sahiplerini bulacak ödüllerde, en iyi prodüksiyon 12. Gece, İBB Şehir Tiyatroları, Sürekli Mükemmeliyet Ayşe Demirel, en iyi müzikli oyun  Yalınayak Müzikhol, Altıdan Sonra Tiyatro, tek kişilik prodüksiyon Dil Kuşu, Şermola Performans, en iyi yönetmen Yiğit Sertdemir, Hayal-i Temsil, İBB Şehir Tiyatroları, oyun yazarı Halil Babür, Kasap, İkincikat, yenilikçi tiyatro Dönence, Küçük Salon Oyuncuları ve en iyi özgün yeni oyun,  Kamamber, Kara Kabare ödül almaya hak kazandı. Sezon boyu tüm jüri üyelerinin titizlikle İstanbul ve Anadolu’da yüzlerce oyun izleyerek ödüle değer yapım ve tiyatrocuları belirlemeye çalıştığı bu önemli organizasyonu ısrarla sürdüren başta Ömer Şahinbaş olmak üzere tüm Direklerarası Seyircileri’ne teşekkür etmek gerek…
Malum ödül sanatı ve sanat üretenini daha iyiye her zaman teşvik eder. Ancak bu yılki ödül listelerine baktığımızda küçük bir detay da göze çarpmıyor değil; bugüne kadar özellikle genç oluşumlar ve alternatif tiyatroların üretimlerine katılım ve ödüllendirmeler daha yüksek olurken bu yıl, prodüksiyon tiyatroları ve ödenekli tiyatrolar sanki biraz daha öne çıkmış. Acaba bu yıl alternatif sanat üretenlerinin ya da yeni oluşumların üretimlerinin kalitesi çeşitli sebeplerden daha da düşüyor mu yoksa jüri artık eskisi kadar teşvik ve gelişime katkı gibi kriterleri göze almıyor mu bu biraz kafamı karıştırdı açıkçası…

Hazır alternatif tiyatrolar ve yeni üretimlere değinmişken uzun zamandır aklımın bir köşesinde olan fakat paylaşma fırsatı bulamadığım bir üretime de özellikle dikkat çekmek istiyorum; Devr-i Alem Oyuncuları’nın Hiç Kimse’si…

Uzun yıllardır Bursa, Yalova, Ankara, Kayseri başta olmak üzere Türkiye’nin birçok bölgesinde sanat üretimleri yapmaya hayatını adamış bir kadın; Tanya Aksu Gökdeniz ve değerli eşi Hacettepe Devlet Konservatuvarı çıkışlı, birçok tiyatroda ve tiyatronun her alanında emek ve üretim vermiş Hasan Fehmi Gökdeniz tarafından kurulmuş bir ekip Devr-i Alem Oyuncuları…
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, son yıllarda birçok üretken tiyatronun desteğinden niye olduğu halen muamma şekilde el çekmesine karşın desteklenmeye değer görülen ve bu desteği kendi olanaklarıyla büyüterek kaliteli bir üretime dönüştüren Devr-i Alem Oyuncuları, bilinç-bilinçaltı çelişkileri, hastalıklı toplum-birey, özgürleşme alanları üzerindeki baskı unsurları ve insan olma erdeminin asıl olması gerekenini, bu oyunda ince motiflerle işliyor.
Şair ve Yazar Adnan Büyükbaş’ın 2012 yılında yayımladığı aynı adlı romanından yola çıkarak Tanya Aksu’nun oyunlaştırdığı Hiç Kimse’nin rejisinde de yine Aksu’nun kendi imzası var.
Kimseyle yakınlık kuramayan, bütün çabalarına rağmen sosyal hayata giremeyen 45 yaşındaki ressam Erkut’un özelinde aslında bir bireyin kendi içindeki varoluş kaosunun mahremine pervasızca dokunan bir oyun Hiç Kimse…

Kendi kendisiyle kavgasını bitiremeyen Erkut, aile, toplum, devlet ve tanrı inancını sorgularken, kendini bir klinikte tedavi altında bulur. Bir resim vardır onun nazarında ancak resim olduğu için de ‘boşluk’ vardır… Doktoru Zeynep Hanım’ın çabalarına rağmen umutsuzluğa yenik düşer. Varlık ve hiçlik arasında sıkışan Erkut, kendi içinde çözüm sorgularını şiddetle sürdürürken, O’nda göre Doktor Zeynep kendisini öldürebilecek en güçlü adaydır. Tek kaygısı Erkut’u yaşama bağlamak olan Zeynep’in, bir düzen imgelemi olarak karşımıza çıktığı oyunda ise süreç bu imgeyi kendi içinde başka bir kaosa sürükler ve bu kez Zeynep’in sürecinde, bir birey-toplum çatışması paradoksunu izlemeye koyuluruz. Bu döngü içinde bocalayan sadece Erkut değildir. Evren ve küçük genç gezegendeki düzensizlik içinde tekrarlanan düzende çırpınan ve hep aynı sonu yaşayan insanlık olur.

Özenli reji kurgusu ve özellikle Erkut’a hayat veren Fehmi Gökdeniz’in muazzam oyunculuğuyla uzun süre bellekten silinmeyecek bir oyun Hiç Kimse… Her Cuma, İstanbul Şişli’de bulunan Atölye Tiyatrosu’na ait Alternatif Sahne’de oynuyor. Yolu düşen mutlaka uğramalı, olur da Edirne’ye turne organizasyonu gerçekleştirilirse de kesinlikle kaçırılmamalı…

EDİRNE GAZETESİ
HİÇ KİMSE HAKKINDA- EMRE SARI
İkinciperde emresari34@gmail.com
Kaynak: www.edirnegazetesi.com.tr


..tiyatrolar.com.tr/tiyatro/hic-kimse

© Devr i Alem Oyuncuları
Tiyatro | Pusulası